Omurilik Felci Nedir ve Tedavisi
Omuriliğin doğal fonksiyonlarını kaybetmesi ile gerçekleşen omurilik felci birtakım nedenlerden ötürü kendini göstermektedir. Omuriliğin işlevini yitirmesi, omurilik içerisinde ya da çevresinde baskı, sıkışma zedelenme, hasar görmesi gibi nedenler ile felç oluşumunu meydana getirir.
Omurilik felci, omurlarda oluşan tümör sebebi ile yumuşak dokunun hasar görmesi ve de iltihaplı hastalıklar ile ortaya çıkabilmekte kimi zaman ise, iş ya da trafik kazaları, intihar girişimi, sportif aktiviteler ve de doğal afetler sonucunda travmaya bağlı olarak gelişebilmektedir. Tıp literatüründe omurilik felci, oluşumuna ve de vücuttaki organı etkileme düzeyine göre derecelendirilmektedir. Birinci derecede omurilik felcine sahip hasta, günlük ihtiyaçlarını bir başkasının yardımı olamadan gerçekleştirememektedir.
Hareket edebilmesi için mutlaka ikinci bir kişinin dayanağına ihtiyaç duyar. İkinci derecedeki hastalar tek başlarına oturabilseler de yine de o aşamaya gelene kadar gözetim altında olmalıdırlar. Dördüncü aşamaya adar omurilik felci olan hastaların mutlaka yanlarında bir refakatçileri bulunmalıdır. Beş ve altıncı derecelerde ise hasta tek başına oturup kalkabilmekte ve hiçbir desteğe ihtiyaç duymaksızın günlük aktivitelerini kendi çabaları ile gerçekleştirebilmektedirler.
Bu hastalığının tedavi süreci tanı koyulması ile birlikte yapılan tetkikler sonucunda uzman kanaati doğrultusunda cerrahi müdahale ile sonuçlanabilir. Omurilik felci ameliyatı yaklaşık 8-10 saati bulmaktadır. Cerrahi müdahale tedavi sürecinin yalnızca ilk aşamasıdır. Ameliyat sonrası hastaya fizyoterapistler eşliğinde fizik tedavi de uygulanmalıdır. Nitekim kimi hastalarda vücudun tedaviye cevap veriş süreci uzun zaman alabilmekte bu süreçte hem hastanın hem de hasta yakınlarının büyük sabır göstermesi gerekmektedir. Omuriliğin hangi sebeplerden ötürü ve de ne derece zedelendiği tedavi sürecinden alınabilecek sonucun yüzdelik dilimini oluşturur. Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da erken teşhis ve de erken müdahale tedavinin başarı yüzdesini arttırmaktadır.