Arama Sonuçları: ruhsal

Perşembe, 09 Mart 2017 16:33

Yaz Yorgunluğu Nasıl Geçer?

Yaz Yorgunluğu Nasıl Önlenir?

Yaz mevsimi dört mevsim arasında kendini ön plana çıkarmayı başaran mevsimdir. Tabi bu göreceli olarak bireyden bireye değişkenlik gösterebilir. Bazı insanlar kış, sonbahar gibi farklı farklı mevsimleri de sevebilirler. Kış mevsimi insanları çok düşündüren ve maddi manevi olarak yıpratan bir mevsim olduğu için Anadolu'da "kara kış" olarak da anılır. Bunun dışında yaz, sonbahar, ilkbahar ve kış mevsimleri ve mevsim geçişlerinde depresyon belirtileri ve diğer ruhsal hastalık belirtileri yoğun olarak görülebilir. Bundan sadece insan varlığı etkilenmez. Tüm canlı cansız maddeler ve doğa etkilenir. Organizmamızın çalışma şekli ve biyolojik saatimiz dahil aklınıza gelebilecek her türlü etki organizma üzerinde görülebilir.

Yaz mevsiminin hareketli olması nedeni ile insanlar oradan oraya giderken, koştururken eğlendiklerini zannederler. Aslında organizma sıcaktan etkilenmiş, su kaybetmiş ve yorulmaya başlamıştır. Bu durum yaz sonuna kadar böyle devam ettiği için yaz mevsiminden sonbahar mevsimine girişte yorgunluk, halsizlik gibi belirtiler ortaya çıkar. Bunu yenmenin ilk temel kuralı moral ve motivasyondur. Aile içi ilişkiler, stres kaynağından uzak durma, spor yapma ve beslenme alışkanlığı, uyku düzeni gibi durumlar moral durumunuzu da etkiler.

Moral durumunuz ne kadar iyi ise kendinizi ruhsal yönden o kadar iyi hissedersiniz. Moral ve motivasyon kaybı söz konusu ise kendinizi elbette ki yorgun hissedersiniz. Bunu önlemek adına mevsim değişikliğini göz ardı etmeden günlük aktivitelerinize mümkün olduğu kadar devam edin. Sevdiğiniz ve ilginizi çeken işleri hobi haline getirin.

Müzik ruhun ve bedenin yorgunluğunu alıp götüren bir kategoridir. Bunların dışında sanatsal faaliyetlere ve toplu faaliyetlere katılmanız sürekli kendiniz ile ilgilenmenizi engelleyerek hem sosyalleşmenize hem de yorgunluğunuzun giderilmesine katkıda bulunur. Tüm bunlara rağmen yorgunluğunuz devam ediyor ise muhtemelen ruhsal ve depresyonel bir dönemden geçiyor olabilirsiniz. Bu durumda da mutlaka uzman bir hekime başvurmanız gerekir. Sağlıklı günler dileriz.

Kategori Hastalıklar
Perşembe, 09 Mart 2017 16:11

Polikistik Over Nedenleri ve Tedavisi

Polikistik Over Nedenleri ve Tedavisi

POLİKİSTİK OVER NEDENLERİ VE TEDAVİ SÜRECİ
Polikistik over günümüz toplumunun gerek beslenme alışkanlıkları gerek de yanlış yaşam tarzı benimsemeleri gibi nedenlerle her geçen gün artış gösteren ve bayanların yumurtalık sağlığını olumsuz etkileyen bir sağlık sorunudur. Polikistik over bayanların yaygın bir kısmında görülmekle birlikte genellikle 30 yaş altında tanısı ve belirtileri görülmektedir.

Polikistik over sendromu nedenlerini araştırdığımızda karşımıza ilk olarak hormonsal ve genetik özelliklerimiz çıkacaktır. Bayanın kalıtsal ve genetik özellikleri polikistik over sendromuna yakalanma riskiyle yüksek oranda ilişkilidir. Polikistik over annenizde veya başka bir aile üyeniz de varsa sizde de görülme ihtimali yüksektir. Bu nedenle periyodik olarak jinekolog muayenesi yaptırmayı ihmal etmemelisiniz. Polikistik over bayanın üreme hücresi olan yumurtalıklarında parça parça küçük kistler oluşması şeklinde meydana gelir. Bu kistler iyi huylu ve kötü huylu olabilir.

Doktor muayenesinde iyi huylu veya kötü huylu olduğu kontrol edilmelidir. Bunların yanında polikistik over sendromunun nedenleri arasında bayandaki hormon dengesizliği, androjen ve östrojen hormonlarında aşırı derecede oluşan ani artışlar yumurtalıkların dengesini bozmaktadır. Polikistik over sendromu tanısı doktor kontrolünde konduktan sonra tedavi süreci planlanır. Tedavi sürecinde hormon dengesini sağlamak için doğum kontrol hapları kullanılır. Bireyin yaşama biçiminde de değişiklikler yapması istenir. Fazla kilo sorununuz varsa uygun bir diyet programı ile kilo vermeniz sağlanmalıdır. Beslenme alışkanlıklarınızı da sağlıklı ve dengeli şekilde düzenlemeniz ve sürdürmeniz süreci daha çabuk atlatmanızı sağlayacaktır..

Sağlıksız ve hareketsiz yaşam tarzını bir kenara bırakarak yeni bir düzen oluşturun. Böylece vücudunuz hem ruhsal olarak daha iyi bir hale gelecek hem de hormon dengeniz sağlanacaktır. Düzenli olarak yapacağınız egzersizler tedavi sürecini kolaylaştıracaktır. Sağlıklı günler dileriz.

Kategori Hastalıklar
Cuma, 17 Şubat 2017 00:00

Migreni Neler Tetikler?

Migren, tuttuğu andan itibaren kişiye günlük yaşamını zindan eden, gözlerde ortaya çıkardığı, sanki şimşekler çakıyormuş gibi bir etki ile bütün gün yataklara düşüren, günlük hayatta her gün yapılanlar dışında herhangi bir şeyi hemen kabul ettirmeyen, henüz belirli bir tedavisi olmayan, baş ağrısı diye tanımlanan ama bundan kat kat daha fazla etkileri olan bir hastalık türüdür. Migren hastası olan insanlar hemen hastalıklarını anlayamazlar. Şiddetli baş ağrısı yaşadıklarını düşünür ve bu durumu ağrı kesicilerle halletmeye çalışırlar. Fakat bu yanlış bir uygulamadır. Kişi baş ağrıları sıklaşmaya başlayınca muhakkak bir doktora başvurmalıdır. Ben de sizin için migren belirtileri nelerdir? Migren nelerden etkilenir? Migren için bitkisel tedavi var mıdır? Tüm bunlara cevap vermeye çalışacağım.

Migrenin Belirtileri
Zonklayıcı, delici, sıkıştırıcı, uzun saatler boyunca süren, hatta 3-4 gün etkisini kaybetmeyen, tek taraflı, şakakta, ensede, alında ya da tüm başta hissedilen baş ağrıları en önemli belirtisidir.
Baş ağrısıyla beraber gelen bulantı, kusma, ışık ve sese karşı aşırı hassasiyet gibi belirtileri de vardır.
Atak geçiren kişi geçici felçte olabilir.

Migren Nelerden etkilenir?
Diyet, hormonal değişiklikler, duygusal-ruhsal durumlar, uyku saatlerinde düzensizlik, uzun süreli açlık, uykusuzluk, stres, bazen tatlı yiyeceklerin bazen de tuzlu yiyeceklerin çok tüketimi, lodos, kilo, aşırı yağlı ve baharatlı yiyecekler, aşırı kokulu peynirler, bazı deniz ürünleri, alkollü içecekler, yoğun ışık, gürültü, öğün kaçırmak, kulaklıkla yüksek sesli müzik dinlemek, susuz kalmak, egzersiz yapmamak, aşırı kafein tüketimi, yorgunluk, bilgisayarda uzun süre kalıp gözleri yormak gibi birçok şeyden etkilenilebilir. Ancak şöyle de bir durum vardır. Gün içinde bazı tetikleyiciler uygulanmış fakat gün sonuna doğu sadece bir portakal yendiği anda migren atağı başlamışsa tetikleyici sizin için portakal olmuştur. Çünkü vücudun neye, ne zaman, nasıl tepki vereceği bilinemez. Bardağı taşıran son damla tetikleyiciniz olur.

Migrenin Tedavisi nedir?
Doktorlar kişilerin migren ataklarını not etmelerini isterler. Neyin en çok etkilediği ve atakların ne sıklıkta olduğu bu şekilde bulunmaya çalışılır. Ancak en çok tavsiye edilen tedavi kafa hacamatıdır.

Kategori Hastalıklar

Hastalıklar

Anne ve Çocuk

Beslenme ve Diyet

Sağlıklı Yaşam

Yemek Tarifleri

Moda ve Güzellik